Let Him Go (2020) Film İncelemesi
Bir roman uyarlaması : Let Him Go
Larry Watson romanından sinemaya uyarlanan Let Him Go, 1960’ların başında geçen bir Amerikan taşra draması. Evlatlarının ölümü ile sarsılan Blackledge ailesi, gelinlerinin belalı bir adamla evlenip eyaleti terketmesi ile endişeye düşer. Gelin ve yeni kocasının torunları Jimmy’e iyi bakamadıkları ve şiddet uyguladıklarından endişelidirler. Eski bir polis olan George Blackledge ve eşi Margaret, torunlarını aramak üzere bir maceraya koyulur ve belalı Weboy ailesi ile mücadele etmek zorunda kalırlar.
Başrollerde Kevin Costner ve Diane Lane‘i izlediğimiz film, genç oğullarını kaybeden ailenin tek tutunacak dalı olan torunlarına sarılma hikayesini bizlere sunuyor. Bu uğurda Montana eyaletinden Kuzey Dakota’ya giden çiftimiz, torunlarının üvey babasının da mensup olduğu Weboy ailesi tarafından pek hoş karşılanmıyor. Tek istedikleri torunlarını görmek ve onunla biraz zaman geçirmek olan Blackledge ailesi, bu ziyarette torunlarına kötü muamele uygulandığını bizzat görünce harekete geçiyor ve filmimizin son ve hareketli tek bölümü başlıyor. Let Him Go, temposu düşük, romandaki unsurlara sadık kalmak adına süresi uzun tutulmuş bir film. Larry Watson’un romanında önemli bir yer tutan Kızılderililer ve Atlar, filme de yedirilmeye çalışılmış. Fakat bu unsurların senaryo gidişatına elle tutulur bir katkısı olmadığından, film süresini uzatmak ve tempoyu düşürmek dışında pek de etkili olmadıkları söylenebilir. Eski bir polis olan George Blackledge’ın zaman zaman beceriksizlik sınırlarını aşan hareketleri de sizleri deli edebilir.
Diane Lane ve Costner’ın standart bir performans sergiledikleri film, durağan temposu, tahmin edilebilir finali ve uzun süresi ile herkes için tavsiye edilebilecek film değil. Bununla birlikte finale doğru yükselen temposu, izleyiciyi gıcık etmekte başarılı olan Weboy ailesi ve bir dönem filmi olması sebebiyle şans verilebilir. 1960’lar Amerika’sını olabildiğince sade ve yalın canlandırmayı başaran filmin kostümleri ve sanat yönetimi de bence başarılı. Benim notum 7/10.
