Oslo 31.August (2011) Film İncelemesi

Uyuşturucu rehabilitasyonundaki Anders’in hikayesini anlatıyor Oslo 31.August. Daha önceki filmi Reprise‘dan hatırladığımız Joachim Trier‘in filmi.


———spoiler———–

Başarısız bir intihar girişimi ile başlıyor film. Anders yapamıyor.

———spoiler———–

 

Daha sonra, kendisine ayarlanan iş görüşmesini yapmak, kızkardeşi ve eski dostları ile arayı kapatmak için rehabilitasyon merkezinden Oslo’ya geçiyor Anders. Bütün film 30 Ağustos gününde geçiyor. Anders, 30 Ağustos’u eski dostları ile görüşmek, iş bulmak, Oslo’da bir yaz gününün tadını çıkarmak ve kendisine yaşam enerjisi pompalayacak bir şeyler bulmak için harcıyor. 10 aydır temiz, alkol yok uyuşturucu yok. Bu sırada eski dostlarının başka hayatlar kurduğunu, artık aileleri olduğunu, kimisinin ise deli dolu bir şekilde günlerini yaşadıklarını görüyor.

30 Ağustos günü oldukça dolu geçiyor filmde. Film hikayesinin tamamını bu günde anlatıyor. Yalnızlık, dostluk, aile, büyük şehir yaşamı, ilişkiler, bağımlılık, intihar gibi anahtar kelimeler bugün içinde ele alınıyor. Anders, bir gün içinde pek çok şey yaşıyor. Oslo parklarında temiz ve sakin bir uyku çekiyor, çocukluğunun geçtiği sokaklarda dolaşıyor, çılgın partilere katılıyor ve en önemli eski dostu ile tekrar buluşuyor.

Anders, tekrar hayata bağlanabilmek için 30 Ağustos günü tüm mermilerini harcıyor. Arkadaşları, tanımadığı insanlar, tanımadığı sokaklar, yabancı olduğu hayatlar, yeni bir kadın, eski bir kadın. Hiçbiri ona istediğini vermiyor. Film 31 Ağustos sabahı sona eriyor.

———spoiler———–

Bu sefer yapıyor Anders. Altın vuruş işe hayatına son veriyor.

———spoiler———–

Filmin sosyolojik ve psikolojik analizini sizlere bırakıyorum. Temposu ağır, muhteşem Oslo manzaraları içeren, karanlık ve farklı bir film bu. Anders Danielsen Lie enfes bir oyunculuk çıkarıyor. Filmi tek başına götüren oyuncu o zaten. Pek çok sahnede kamera ona odaklanmış vaziyette. Bu sene İstanbul Film festivalinde de gösterilen filmi izlemenizi tavsiye ederim.

7/10 

IMDB

You may also like...