True Grit (2010)
Son yıllarda vizyona giren western filmlerinin sayısı oldukça azaldı. “3.10 to Yuma, Assassination of Jesse James, Appaloosa “aklıma gelen vasatın üstünde filmler. Elbette bu filmlerin sayısının azalması benim gibi western sever bünyeleri ziyadesi ile üzmekte.
İmdadıma Coen biraderler yetişti. Başrollerinde John Wayne, Kim Darby ve Glen Campbell’ın olduğu 1969 tarihle True Grit filmini yeniden çevirme kararı aldılar. Filmin başrollerine de Jeff Bridges ve Matt Damon’ı almaları ile filmden beklentiler iyice arttı. Her ne kadar bir yeniden çevrim olsada filmde rahatlıkla Coen biraderlerin dokunuşunu hissedebilirsiniz. Ağır bir film yapmak için kasmamışlar. Rahatlıkla izlenebilecek ve sindirilebilecek, akıcı ve türü sevenleri kesinlikle tatmin edebilecek bir western var karşımızda. Bir US Marşal, bir yeni yetme Texas Ranger, babasının katilini bulmak için tek gözlü bir alkolik marşalı kiralayan küçük kız. Hikaye basit ve klişe bir western. Karakterlerin herhangi bir arka planı yok. Bildiğimiz tek şey finalde silahların konuşacağı ve iyi olanın kazanacağı.
Jeff Bridges ve küçük kız Hailee Steinfeld gayet iyi iş çıkarmaktalar. Matt Damon vasatın üstünde seyrediyor. Josh Brolin’i ancak filmin sonunda görebiliyoruz ve üzerine düşeni yapıyor.
Filmin görüntü yönetmenini Assassination of Jesse James’ten tanımaktayız ve aynı kaliteyi burada da bize sunabilmiş. Kostümler, mekanlar gayet sade ve uygun seçilmiş kanımca.
Nispeten etkileyici bir sonla biten True Grit‘in izleyenleri tatmin edebileceğine inanıyorum.Western ve aksiyon sevenlerin hoşuna gidebilecek bir yapım. Bir spagetti değil, katıksız aksiyon hiç değil. Bolca monolog, takip, ümitsizlik, karanlık içermekte. Jeff Bridges ve Matt Damon’un aksanına özellikle dikkat!
——————————
Cross-examining Lawyer: So, you say that when Amos Wharton raised his axe, you backed away from him.
Rooster Cogburn: That’s right.
Cross-examining Lawyer: In what direction were you going?
Rooster Cogburn: Backwards. I always go backwards when I back up.
—————————————-
