Kaledeki Yalnızlık (2011) Film İncelemesi
Kaledeki Yalnızlık
Zordur kalecilik. 3 direğin arasında yalnız olmak, hatası telafi edilemeyen bir adam olmak. Seyirci sahayı izlerken, odak noktasında 3-5 topçuya odaklanır genelde. Top kaleye yaklaştığında ise sadece tek bir adama odaklanılır. O adam bizim yalnız emektar kalecimizdir. Gençliğinde amatör olarak kalecilik yapan bir birey olarak, benim için anlamlı bir film oldu Kaledeki Yalnızlık.
İnternet üzerindeki diğer yorumlarda da aynı şey söylenmiş genelde. Bu film bir kaybeden hikayesi. The Wrestler benzeri diğer kaybeden hikayelerinden farkı ise, başroldeki kaleci Nurettin‘in aslında hiç bir zaman kazanamamış olması. Kariyerinin en parlak dönemlerinde ikinci lige transfer teklifi alan Nurettin, transfer bonusu olarak aldığı araba ile trafik kazası yapar ve karısı bu kazada can verir. Bu dönüm noktasından sonra, Nurettin ve oğlu için ibre tersine döner. Yaşı artık 39 olan Nurettin amatör kümede kalecilik yaparak kıt kanaat geçinmekte, oğlu ergenlik dönemi bocalamaları yaşamakadır. Kulüpte işler iyi gitmemekte, bir zamanların panter Nurettin’i, artık Kova Nurettin olarak anılmaktadır.
İşte böyle bir atmosferde başlıyor film. Nurettin’in 8 gol yediği bir maç ile filmi açıyor, ailenin yaşadığı sıkıntıya, fakirliğe, kaybedişe tanık oluyoruz. Nurettin yavaş yavaş göz sağlığını da kaybederken, Almanya’dan gelen Baldızı Zenoş ile hayatlarına hafiften bir renk geliyor. Oğul Feyyaz okulda işleri yoluna koyarken, Nurettin de kendine lunaparkta kalecilik işi bularak ekonomik durumunu düzeltmeye çabalıyor. Ama toparlanmak kolay değil. Biriken borçlarını ödemek için, Nurettin uzun zamandır sakladığı hurda arabasını satmak zorunda kalıyor ve amatör kümenin mafyatik bir takımından gelen, reddemeyeceği teklifi kabul ediyor. Mafyatik takım için 3.lige çıkma maçı olan bu maç, Nurettin ve ailesi için ise bir şeref ve varolma mücadelesi haline geliyor.
Kısıtlı bir bütçe ile çekilmiş, iyi niyetli bir film Kaledeki Yalnızlık. Senarist ve yönetmen Volga Zorlu. Başroldeki Numan Çakır iyi kalecilik yapsa ve oyunculuk çıkarsa da, ses tonu ve replikleri bu tarz bir rol için fazla kibar kaçmış gibi. Özlem Tekin‘in başarılı bir şekilde Almancı tiplemesi canlandırması zor kanımca. Bu rolünden altından kalkabildiği söylenemez ama onun da iyi niyetli bir şekilde filme katıldığı ortada. Erkan Can her zamanki gibi formunda.
—–spoiler——
Kürtçe bilen Lagoslu zenci kaleci, amatör küme maçı için adam öldüren mafya ve Nurettin’in aşırı kibar halleri dışında fazla bir eksisi olmayan, iyi niyetli, güzel bir futbol filmi bu.
—-spoiler——–
Sinemamızda az çekilen türden. Desteklemek, izlemek, izletmek lazım kanaatindeyim. Başroldeki Numan Çakır, alternatif bir Behzat Ç. serisinde başkomiser rolünü pekala üstlenebilir. Bu da benden söylemesi. Film hakkındaki diğer yorumlar ve eleştirileri de aşağıda paylaşıyorum. Kesinlikle izlenmesi gereken, Türk sineması adına güzel bir yapım bu. Benim notum 7.9/10
————————————————
radikal’den kenan başaran’ın filmle ilgili yazısı
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1052099&Yazar=KENAN%20BA%DEARAN&Date=09.06.2011&CategoryID=103
ilker filiz’in filme ilişkin eleştirisi
http://www.ilkerfiliz.com/2011/12/kaledeki-yalnzlk.html
sinemalar.com
http://www.sinemalar.com/film/174253/Kaledeki-Yalnizlik
Filmi izlemek isterseniz; YouTube’da bulabilirsiniz.