Prime Video Dizi ve Film Tavsiyeleri – 2022
Prime Video Film Tavsiyeleri – 2022
Bu yazımda sizlere güncel Prime Video içeriklerinden bazı tavsiyeler sunacağım. Günümüzde özelllikle genç kuşak neredeyse tüm dizi ve film ihtiyaçlarını bu tarz streaming servislerinden karşılıyor ve televizyon ancak akıllı TV arayüzü için kullanılıyor. Özellikle yoğun bir şekilde streaming servislerini kullananlar bir süre sonra ne izleyeceklerine karar vermekte ve yeni içerikleri takip etmekte güçlükler yaşayabiliyorlar. Bu yazımda hem popüler hem de gözünüzden kaçmış olabilecek bazı içerikleri sizlere sunacak ve içeriği düzenli olarak güncelleyeceğim. Amazon’dan ücretsiz kargo ve diğer avantajlar için Prime üyelik alanlar Prime Video servisinden de ücretsiz olarak yararlanabiliyor ancak genel şikayet Prime Video’da izlenecek içerik bulmanın zor olduğu yönünde. Ben de zorlananlar için her zevke hitap edecek bazı filmler derledim. Temmuz 2022 itibariyle Prime Video içerikleri günceldir. Daha sonra listeden kaldırılan bazı yapımlar olabilir.
Herkese iyi seyirler dilerim.
All The Old Knives (2022)

All The Old Knives
Chris Pine ve Thandiwe Newton‘u başrollerde izlediğimiz All The Old Knives (2022), Amazon Prime Video üzerinden izleyebileceğiniz bir casusluk/gerilim filmi. Bir uçak kaçırma vakasına müdahale eden CIA ekibinin bilgi sızdırması sonucu 120 yolcu hayatını kaybeder. Olaydan 8 sene sonra CIA olayı soruşturması için Henry Pelham’ı (Pine) görevlendirir. Pine vakayı soruştururken CIA’deki eski aşkı Celia ile de görüşmek zorundadır. Bu görüşme seneler sonra karanlıkta kalan bir çok gerçeği açığa çıkaracaktır. İyi ve kötünün, vatansever ve hainin birbirine karıştığı film dramatik bir final ile düğümlerini çözerken Prime Video’nun kalbur üstü filmlerinden biri olmayı başarıyor. Temposu yavaş olsa da 2012-2020 arasında mekik dokuyan kurgusunu başarı ile yansıtan bir film olmuş All The Old Knives. Pine’ın yaşlılık makyajı gayet karizmatik. Pryce ve Fishburne gibi ustalar yan rollerde üzerlerine düşeni yapmışlar. Prime Video üyesi olup izleyecek içerik arayanlar için nitelikli bir film. Bir kaç Türkiye göndermesi de var filmde. Puanım 7/10.
Deep Water (2022)
Başrollerde Ben Affleck ve Ana De Armas‘ı izlediğimiz Deep Water (2022), Amazon Prime Video üzerinden izleyebileceğiniz bir drama/gerilim filmi. Derin Sular adıyla yerelleştirilen filmde zengin bir adam ve genç karısı arasındaki ilişkinin sarsıcı dinamiklerini izliyoruz. Genç ve güzel kadının kaçamakları ve flörtleri ilişkiyi sarsmakta, ikili arasındaki aşk ve nefret oyunu modern ve açık evliliklerin dahi sınırlarını zorlar bir hale gelmektedir. Son günlerde Will Smith ve eşi nedeniyle tekrar gündeme gelen açık ilişki, aşk, evlilik ve aldatma gibi kavramlara polisiye ve gerilim tadı da ekleyen film ne yazık ki düşük temposu ve motivasyonsuz karakterleri ile iyi bir film olma fırsatını kaçırıyor. Yine de hafif erotizm soslu, bol cinayetli gerilimleri sevenler izleyebilirler. Benim puanım 6/10.
Most Dangerous Game (2020)
Esasında 18 kısa bölümden oluşan bir dizi olarak yayına verilen Most Dangerous Game, bu bölümlerin birleştirilmesi sonucunda Prime Video’da film formatında sunulan bir aksiyon/gerilim yapımı. Liam Hemsworth ve Christoph Waltz gibi isimleri başrolde izlediğimiz filmde ölümcül bir hastalığı olduğunu anlayan borç batağındaki müteahhit, eşi ve çocuğuna iyi bir gelir bırakmak için tehlikeli bir oyuna katılır. Av olarak oyuna katılan adamımız, oyuna katılmak için büyük paralar ödeyen avcılardan 24 saat boyunca kaçmak ve hayatta kalmak zorundadır. Temposu yüksek, yaklaşık iki saatlik bir aksiyon ve kovalamaca izlemeye hazırsanız film size göre. Puanım 7/10.
The Voyeurs (2021)
Başrolde Sydney Sweeney‘i izlediğimiz The Voyeurs (2021), ülkemize Röntgenciler adıyla sokulan bir Amazon Prime Video filmi. Taşındıkları dairenin tam karşısındaki apartmanda oturan, bohem ve cinsellik dolu yaşantıları ile dikkat çeken çifti röntgenlemeye başlayan Pippa ve Thomas’in hikayesini anlatıyor film. Karşı daireyi gözetlemeyi bir takıntı haline getiren Pippa ilişkisini ve hayatını raydan çıkaracaktır. Erotik gerilim türündeki film yer yer düşen temposu ve adalet kaygılı finaline rağmen bence IMDB puanından (5.9) fazlasını hakediyor. Sydney Sweeney ilerleyen yıllarda çok daha fazla adını duyacağımız bir aktör olacağının sinyallerini de veriyor bu filmle. Filme puanım 6.9/10.
The Tender Bar
Yönetmenliğini George Clooney‘in yaptığı The Tender Bar, yazar JR Moehringer’in kendi çocukluk anılarına dayanan otobiyografik bir drama filmi. Babasını doğru düzgün tanımadan annesi ile büyüyen ve yazar olmak isteyen JR’ın hikayesini anlatan film, dayısı Charlie’nin işlettiği barda geçen çocukluk ve ergenlik anıları üstünden fakir bir gencin yazarlığa giden yoldaki serüvenlerini bizlere sunuyor. Ben Affleck ve Ty Sheridan gibi isimlerin kadroda olduğu filmi Amazon Prime Video üzerinden izleyebilirsiniz. Benim için orijinal ve sıradışı bir unsur barındırmayan, sıradan bir film oldu The Tender Bar. Puanım 6/10.
I Want You Back (2022)
Charlie Day ve Jenny Slate‘i başrollerde izlediğimiz I Want You Back (2022), sevgilileri tarafından terkedildikten sonra tesadüf eseri tanışan Peter ve Emma’nın kafa kafaya verip sevgililerini geri elde etme mücadelelerini anlatan bir romantik komedi filmi. Emma, Peter’in eski sevgilisini baştan çıkarmaya çalışırken Peter ise Emma’nın sevgilisi ile kanka olarak onu evlilik düşüncesinden ve kız arkadaşından soğutmakla görevlidir. Fakat olaylar sarpa sarar ve ikili kendilerini garip bir durumda bulurlar. Hafif uzun olması, finalin aceleye gelmesi ve finalin tahmin edilebilir olması filmin temel eksileri. Yine de vasatın üstünde bir seyirlik. Prime Video üzerinden izleyebilirsiniz. Puanım 6.5/10.
A Cure For Wellness (2016)
Gore Verbinski‘nin yönettiği A Cure For Wellness (Yaşam Kürü) 2016 tarihli bir korku/gizem filmi. Üst düzey zenginlere hizmet veren ama gidenlerin dönmeyi reddettiği İsviçre alplerindeki tarihi bir sağlıklı yaşam merkezine, şirketinin CEO’sunu almak için giden hırslı yönetici, bir süre sonra bu hastane benzeri yapıya girenlerin bir türlü çıkmamasını sorgulamaya başlar ve patronunu ikna etmeye çalışırken kendisini gizemli ve çetrefilli bir şebeke ile mücadele ederken bulur. Görüntü yönetimi ve konusu ile ilgi çeken film fikirlerini hayata geçirirken aynı ölçüde başarılı olamasa da korku filmlerini sevenler için vasatın hafif üstünde bir yapım. Amazon Prime Video ile izleyebilirsiniz. Puanım 6.9/10.
The Only Living Boy in New York (2017)
2017 yapımı The Only Living Boy in New York bir Amazon Prime Video filmi. Üniversiteyi yeni bitiren ve babasının yayın şirketinde çalışmak ile kendi yolunu çizmek arasında gidip gelen bir gencin hikayesi anlatılıyor filmimizde. Babasının annesini genç bir kadınla aldattığını öğrenen gencimiz, kendisi de babasının metresi ile yatmaya başlar ve karşı dairesine taşınan alkolik yazar ile sıradışı bir dostluk kurar. Bu dostluk ve babasının metresi ile yaşadığı ilişki kendisinin de dahil olmak üzere pek çok kişinin yaşamını alt üst edecektir. Pierce Brosnan, Kate Beckinsale ve Jeff Bridges gibi ünlü isimleri barındıran kadrosuyla başarılı ve vasatın üstünde bir film. Puanım 7.4/10.
1917 (2019)
Birinci Dünya Savaşının Batı cephesini konu alan bir film olan 1917, pandemi nedeniyle ülkemiz sinemalarında izleyemedigimiz bir yapım. Sam Mendes‘in yönettiği filmde önemli bir mesajı izole kalmış bir alaya yetiştirmek için Alman hatlarının gerisine sızmaya çalışan iki İngiliz askerinin macerasını izliyoruz. Savaşın yarattığı yıkımı ve askerlerde bıraktığı etkiyi, siper savaşlarını ve çaresizliği başarıyla aktaran bir film. Diğer savaş filmlerinden ayrılan en önemli yönü çekim tekniği. Görüntü yönetmeni tüm filmi tek bir plan gibi göstermeyi başarmış. Savaş filmlerini sevenlere şiddetle tavsiye ediyorum. Konuk oyuncular arasında İngiliz sinemasının önde gelen yıldızları da mevcut. En iyi film Oscar’ını Parasite‘a kaptıran, son yılların en iyi filmlerinden biri 1917. Puanım 8.8/10.
Snowman (2017)
Michael Fassbender‘i başrolde izlediğimiz bu edebiyat uyarlamasında, şehre düşen ilk kar ile beraber işlenen bir cinayet, veteran bir cinayet masası dedektifini harekete geçirir. Cinayetin tekrar harekete geçen bir seri katilin işi olduğunu düşünen deneyimli dedektif yanındaki çaylak ile beraber olayı soruştururken öte yandan da alkol problemi ile boğuşmalı ve özel hayatını tekrar rayına sokmalıdır. Prime Video’daki kısıtlı sayıdaki polisiye filmlerden biri Snowman. Val Kilmer, J.K. Simmons gibi usta aktörlerden yeterince yararlanamamış olması ve filmin başındaki heyecan ve merak unsurunun finale taşınamaması filmin temel problemleri. Bu nedenle polisiye ve dedektiflik filmlerine ilgi duyanlar bir şans verebilir. Benim puanım 6/10.
Jolt (2021)
Başrolde Kate Beckinsale‘i izlediğimiz Jolt (2021) bir Amazon orijinal yapımı. Türkiye’de Şok adıyla izlenen filmde küçük yaşlardan itibaren öfke kontrolü problemi yaşayan ve sosyal yaşamı zayıf olan bir kadının psikiyatrik tedavi alırken erkek arkadaşının öldürülmesi sonucu tedaviyi bırakıp sevgilisini öldüren mafyanın peşine düşmesini izliyoruz. Aksiyon ve komediyi harmanlamaya çalışan yapım açıkçası her ikisinde de sınıfta kalıyor ve vasatın altında bir film olarak göze çarpıyor. Büyük kısmı yeşil ekran ile çekilen filmde stüdyo efektleri ziyadesiyle sırıtıyor. Kötüler ve iyiler fazlasıyla karikatürize edilmiş. Bu da filmin ciddiyetini büyük ölçüde baltalıyor. Vaktiniz varsa ve çerezlik bir aksiyon filmi arıyorsanız, güçlü kadın kahramanı Lindy ile Jolt’a şans verebilirsiniz. Benim puanım 5/10.
Nocturne (2020)
Black Swan ve Whiplash gibi yapımları andıran Nocturne filminde klasik müzik eğitimi veren bir lisede öğrenim gören iki kız kardeşin hikayesini izliyoruz. İkiz kardeşlerden biri üstün başarısı ile nitelikli bir güzel sanatlar üniversitesinden kabul alınca, hayat boyu arka planda kalmayı sindirememiş diğer kardeş şeytan ile Faust benzeri bir antlaşma yapar ve bir anda kendisini çok daha ön planda ve başarılı olarak bulur. Fakat şeytan ile yapılan antlaşmanın bir bedeli olacaktır. Sydney Sweeney‘in başarılı oyunculuğu ile taşıdığı film yine gerilim unsuru ön plana çıkan vasatın üstünde bir yapım. Puanım 6.5/10.
The Lie (2018)
The Lie filminde annesi ve babasının ayrılığını atlatmakta zorlanan Kayla’nın arkadaşı ile oynadıkları küçük bir oyunun getirdiği sonuçları izliyoruz. Kendisi gibi ergen arkadaşı Brittany ile dans kursuna gitmek için babasıyla birlikte annesinin evinden ayrılan Kayla, yolda Brittany’nin kaybolması sonucu arkadaşının ölümü ile suçlanır. Her ikisi de anne ve babalarına bir ders vermek isteyen ergenler olayın ciddiyetini kavrayamasa da, işin içine polisin ve ailelerin karışması Kayla ve Brittany’nin aileleri için ölümcül sonuçlar doğuracaktır. Gerilim ve rahatsız edicilik dozu yüksek bir film The Lie. Korkudan ziyade gerilim ve polisiye yönü ağır basıyor. Peter Sarsgaard ve Joey King’in başrolde olduğu filme Puanım 6.5/10.
The Manor (2021)
Barbara Hershey‘i başrolde izlediğimiz filmde 70.yaş gününü kutlarken geçirdiği bir sağlık problemi sonucunda kendi isteğiyle huzur evine yerleşen Judith’in hikayesini izliyoruz. Hayatta kızı ve torunundan başka kimsesi olmayan Judith, kendi isteğiyle yattığı huzur evinin bir hapishaneden farksız olduğunu ve yaşlılara pek de iyi muamele edilmediğini görür. Bununla birlikte Judith’i asıl endişelendiren huzurevinde yaşanan şaibeli ve sıralı ölümlerdir. Huzurevinde doğa üstü bir varlığın yaşlıları öldürdüğünü anlatmaya çalışan Judith, bunama teşhisi ile reddedilir ve ailesi ile iletişimi de kısıtlanır. Judith’in hayatta kalmak için bu doğaüstü varlık ve hizmetkarları ile yüzleşmekten başka şansı kalmamıştır. CGI efektlerinde ucuza kaçılmış, hikayesi pek de orijinal olmayan bir korku filmi The Manor. Yine de diğer Blumhouse filmleri gibi nispeten kısa süresi ile kendisini bir şekilde izletiyor ama açıkçası zayıf kalıyor. Puanım 5.5/10.
Sound of Metal (2019)
“Ruben, sevgilisi Lou ile beraber kurduğu müzik grubu ile turnelere katılmakta ve yeraltı rock camiasından çıkarak popüler olacağı günü beklemektedir. Geçmişteki madde bağımlığı günlerinden uzak, Lou ve seyyar bir stüdyoya çevirdiği karavanı ile Amerika’yı turlayarak sevdiği müziği yapan Ruben ani bir işitme kaybına uğrar. Şok edici bu gelişme Ruben’in dünyasını alt üst eder. Ruben’in bu şokla tekrar madde bağımlısı olacağını düşünen Lou, Ruben’in itirazlarına rağmen onu sağırlar için gönüllü olarak işletilen bir destek grubuna geçici olarak bırakır ve Fransa’ya, babasının yanına döner. Hem sevdiği kadını hem de işitme duyusunu geri kazanmak için mücadeleye başlayan Ruben’in işi hiç kolay olmayacaktır.”
Sound of Metal, yavaş yavaş sahip olduğu her şeyi kaybeden bir adamın filmi. Finalde izleyicinin boğazında bir düğüm bırakarak jenerik akışına geçen filmi sinema severlere rahatlıkla tavsiye edebilirim. Sabırlı ve sakin bir şekilde izlerseniz, Ruben’in hikayesinin altında yatan derin çöküntüyü hissedebilirsiniz. Bununla birlikte, film Whiplash tarzı, daha müzikal, daha sert film bekleyenleri ya da fragmandaki sahnelere kanıp yarı-belgesel tadında bir docudrama bekleyenleri hayal kırıklığına uğratacaktır. Sound of Metal ağır bir film. Bir ağır metal kadar ağır. Benim notum 8.5/10.
Get Out (2017)
2017 tarihli bir korku/gerilim filmi olan Get Out, mütevazı bütçesiyle büyük işler başaran son yılların yüksek gişeli yapımlarından. Kız arkadaşının ailesi ile tanışmak için ailenin göl evine giden Chris, burada kendisini garip bir toplantının içerisinde bulur. Tamamı iyi eğitimli liberal beyazlardan oluşan bu grup ilk etapta hiç de ırkçı gibi görünmese de, göl evinde geçen bir kaç gün herşeyi açığa çıkartacak ve çıkış girişten çok daha zor olacaktır. Ülkemizde ‘Kapan’ adı ile gösterime giren film son yılların kaliteli gerilim filmlerinden. Başrolde, Black Mirror dizisinden hatırladığımız Daniel Kaluuya var. Filme puanım 7.5/10.
Thirteen Lives (2022)
Dünyayı etkisi altına alan gerçek hayat hikâyesine dayanan “On Üç Yaşam”, bir futbol takımının şiddetli yağmur ve tehlikeli sel altında mahsur kaldıktan sonra Tayland’daki Tham Luang Mağarası’ndan kurtarılmalarının heyecan verici hikâyesidir.
Don’t Make Me Go (2022)
Beni Gönderme, bekâr bir baba ile isteksiz genç kızının uzun ve unutulmaz araba yolculuğunu anlatmaktadır. Yolculukta birbirlerine karşı hissettikleri sevginin yeni katmanlarını ve hayatın onlara hazırladığı sürprizleri keşfederler.
The Tomorrow War (2021)
Zaman yolcuları acil bir mesaj için 2051’den gelirler. 30 yıl sonraki gelecekte insanlık ölümcül bir uzaylı türüne karşı savaşı kaybediyordur. Hayatta kalmak için tek umut, askerlerin ve sivillerin geleceğe gidip savaşa katılmasıdır. Kızı için dünyayı kurtarmaya kararlı olan Dan Forester, gezegenin kaderini yeniden yazmak için zeki bir bilim insanıyla ve görüşmediği babasıyla birlikte çalışır.
Greenland (2020)
Aksiyon dolu felaket-gerilim filmi Greenland: Son Sığınak’ta, bir aile korkunç bir felâket karşısında hayatta kalmak için savaşır. Dünya’ya doğru gelen bir kuyruklu yıldızın, havai fişek gösterisinden başka bir şey sağlamaması gerekiyordu. Ancak kuyruklu yıldızın kısa sürede dünyaya çarpıp milyarlarca insanın ölümüne sebep olması planları değiştirecektir. Son yıllarda iyice aksiyon sinemasına yönelen Gerard Butler başrolde.
Black Box (2021)
Black Mirror bölümü tadında bir film arıyorsanız Black Box’a şans verebilirsiniz. Karısını ve hafızasını bir araba kazasında kaybettikten sonra tek başına kalan bir baba, gerçekte kim olduğunu sorgulamasına neden olan deneysel bir tedaviye katılır. Fakat deneyi yürüten doktorun başka planları vardır.
Goodnight Mommy (2022)
Naomi Watts‘ı başrolde izlediğimiz Goodnight Mommy (2022), korku/gerilim türünde bir Amazon Prime Video filmi. Almanya/Avusturya yapımı 2014 tarihli “Ich Seh, Ich Seh” filminin yeniden çevrimi olan yapımda estetik cerrahi ile yüzünü yenileyen annelerini ziyaret eden ikiz kardeşlerin öyküsünü izliyoruz. Bir zamanlar mutlu bir çekirdek aileyken boşanma sonucunda bölünen bu ailenin çocukları, yüzleri ameliyat maskesi ile kaplı bu kadının anneleri olmadığından şüphelenirler. Kırsaldaki bu izole evde anne ve ikiz kardeşler arasında psikolojik bir mücadele başlar. Nispeten kısa süresi ve iyi ayarlanmış gerilim dozu ile kendisini izleten film, sürpriz unsurunu erken açık ederek falso verse de kendisini izletmeyi başarıyor. Bu tarz kısıtlı mekanda geçen aile gerilimlerini sevenlere tavsiye ederim. Filme puanım 6.5/10.
Shutter (2008)
2008 yapımı korku/gerilim filmi Shutter, aynı adlı 2004 Tayland yapımı filmin Hollywood tarafından yeniden çekilen versiyonu. Amazon Prime Video üzerinden sunulan filmde, Japonya’dan iş alan bir fotoğrafçı ve karısının yaşamına musallat olan görünmez bir varlığın, ikilinin hayatlarını alt üst etmesini izliyoruz. Çekilen fotoğraflarda kendisini belli belirsiz gösteren bu varlığın kim ve ne olduğu araştırıldıkça, fotoğrafçı kocanın geçmişi de gün yüzüne serilecektir. Joshua Jackson‘ı başrolde izlediğimiz film, Uzakdoğu kökenli orijinale kıyasla zayıf kalan bir yapım. Yine de korku türünü sevenler bir şans verebilir. Benim puanım 6/10.
The Internship (2013)
Amazon Prime Video üzerinden izleyebileceğiniz The Internship (2013), yıllardır gezici satıcılık yapan ve modern e-ticarete ayak uyduramayıp işsiz kalan iki kafadarın hikayesini anlatıyor. Tüm satış yetenekleri dijital dünya tarafından geçersiz kılınan ikili, bir şekilde kendilerini Google’ın yaz stajına sokmayı başarırlar. Burada teknoloji dahisi çocuklar ile kapışarak yaz sonunda Google’da işe girebilecekleri bir yarışma fırsatı vardır ve ikilimiz sonuna kadar gitmeye kararlıdır. Vince Vaugn ve Owen Wilson‘u tekrar bir arada izlediğimiz film yer yer Google reklamına dönüşse de, izleyiciyi güldürmeyi başarıyor. Özellikle “nerd” esprileri ve bilişim dili gibi detaylar güzel serpiştirilmiş. Haftasonu akşamı sıkılmadan keyifli bir film izlemek isteyenler filme bir şans verebilir. Benim puanım 6.8/10.
Son Güncelleme : 17.10.2022