Looper (2012) Film İncelemesi

Başrollerinde Joseph Gordon-Levitt, Bruce Willis ve Emily Blunt‘ı izleyebileceğimiz 2012 tarihli yeni bir bilim kurgu  Looper. Yönetmen koltuğunda Rian Johnson oturmakta. Filmimiz gelecekte geçiyor. 2074 yılında, zaman makinesi icat edilmiştir. Makineyi elinde tutan mafya, birisinden kurtulmak istediğinde, onu geçmişe, bir tetikçinin beklediği yere gönderir ve oracıkta öldürür. Başroldeki Joe, bu pis işi geçmiş zamanda yürüten bir tetikçidir. Bir gün öldürmesi için kendisine gönderilen kurbanın aslında gelecekteki kendisi olduğunu farkettiğinde işler karışır.

Esasında bu bilinen bir eylemdir. Mafya, sorumluluktan kurtulmak için, tüm tetikçilerini de işi bıraktıkları zaman bu şekilde gelecekten göndermekte ve kendisine öldürtmektedir. Böylece “döngü” kapatılmış olmaktadır.

İşte büyük buluşma

Levitt’i tanıyabilen var mı ?

Joe’nun gelecekteki hali bu döngüyü kapatmayı reddedip, çok sevdiği karısını diriltebilmek için geçmişte mücadeleye başlayınca, Joe’nun geçmişteki hali aralarında bir mücadele başlayacaktır.

Taşların yerine oturması için birden fazla kez  izlenmesi gereken bir film olduğuna inanıyorum Looper’ın. Bence iyi bir konu yakalamış. Bu konunun daha iyi, daha az efekt, daha fazla felsefe ve daha ucu açık bir son ile efsane olabileceğini düşünüyorum.

Levitt‘i filmde tanımanız neredeyse mümkün değil. Ağır bir makyaj ile Bruce Willis’in gençliğine benzetilmiş “güya”. Onun yerine Willis’in rolünü başkası alsa çok daha mantıklı olurdu kanımca. “Ufaklık”a yüklenen yarı tanrısal rolü gereksiz buldum. Dediğim gibi ayakları daha yere basan, daha karanlık, daha Blade Runner tarzı bir atmosfer ile bu film kanımca bir kült olabilirdi. Bu haliyle iyi bir film olarak kalmış. Bununla beraber filme ilişkin sinema forumlarında, imdb’de ve sözlüklerde çok güzel tartışmalar da var. Filmdeki zaman yolculuğu, bunun getirdiği paradokslar ve sonuçlar ile ilgili okumaları gerçekleştirirseniz filme ilişkin daha iyi bir fikir edinebilirsiniz. En azından insanları buna sevkeden, kaliteli bir film Looper. Benim puanım 7/10.

http://www.imdb.com/title/tt1276104 

You may also like...

1 Response

  1. james cole dedi ki:

    Filmi ben de beğendim. Filmin zamanla değerinin daha çok anlaşılacağını ve kült noktasına gelebileceğini düşünüyorum. Filmle ilgili sadece bir noktada paradoksal anlamda çelişki bulunduğunu düşünüyorum ve bunu bir teori ile spoiler vererek açıklamak istiyorum:

    spoiler:
    TEORİ: Gelecekte bir takım şeylerin olabilmesi için geçmişte bazı eylemlerin yapılması (örneğin gelecekte Y.G.’nin ortaya çıkabilmesi, vücut bulabilmesi ve kötü eylemler yapabilmesi için geçmişinde annesinin Bruce tarafından öldürülmesi gerektiği)

    Bu teoriye göre; 2074′te Bruce’un ve Paul Dano’nun yaşlılığı sırasında Y.G.’nin var olduğu anlaşılıyor, çünkü Paul Dano’nun yaşlılığı 2044′te genç Paul Dano’dan kaçmadan önce Y.G.’den bahsediyor, demek ki 2044′te yaşanan o anda(yaşlı Paul Dano kaçtığında) 2074 yılında Y.G. var, yani Y.G. gelecekte vücut bulmuş, eylemlerine başlamış. 2044′te yaşanan o andan sonra sürecin devamında da Bruce’da öldürülmesi için 2044′e gönderildiğinde o da Y.G.’den bahsediyor. Yani hem Paul Dano’nun yaşlılığı hem de Bruce’un gönderildiği 2074 zamanında Y.G. var, oluşmuş. Y.G.’nin oluşabilmesi ve kötü eylemler yapabilmesi için ise annesinin Bruce tarafından öldürülmesi gerektiği düşünüldüğünde, 2074′te var olan Y.G.’nin; ortaya çıkışına kadar olan sürecin yani bir önceki döngüde 2044-2074 aralığının yaşanması ve 2044 yılında annesinin gelecekten gönderilen ve kaçan Bruce tarafından öldürülmesi gerekiyor. Yani önceki döngüde Bruce Joseph’in elinden kaçsın ve çocuğun annesini öldürsün ki gelecekte çocuk Y.G. olsun. Joseph’de yaşlanıp Bruce olduğunda Y.G.den intikam almak istesin ve geçmişe döndüğünde şimdi izlediğimiz olayları izleyebilelim. Bunun olabilmesi için de daha önceden bir kaçış döngüsünün daha olması, Bruce’un bir kez Joseph’in elinden kaçması ancak kaçtığında Joseph’e Y.G.’den bahsedememesi gerekiyor. Çünkü Y.G.’nin oluşum sürecini annesini öldürerek kendisi başlatacaktır. Ki ilerde Y.G. oluşsun, döngüleri kapatmaya karar versin ve Bruce’u da geçmişe yollayacakları sırada Bruce karısını kurtarmak için kaçıp Joseph’e Y.G. den bahsetsin ve çocuk Y.G.’nin peşine düşsün. Annesini öldürme, çocuğun Y.G. olması ve Bruce’un geçmişe gönderilip kaçması kısır döngüsü ise bu noktadan sonra başlıyor. Bu kısır döngünün başladığı an “kırılma anı” olup bu döngü sürekli kendini tekrar edecektir. Yani; annesini öldürme, çocuğun Y.G. olması ve Bruce’un geçmişe gönderilip kaçması, annesini öldürme, çocuğun Y.G. olması ve Bruce’un geçmişe gönderilip kaçması… şeklinde devam eden bir süreç olacaktır. Joseph ise bu kısır döngüyü kırmak için kendini öldürüyor. Dolayısıyla bu süreçte Joseph’in elinden kaçan Bruce’un ve yaşlı Paul Dano’nun gelecekteki Y.G.’den bahsedebilmesi için bu kısır döngüye başlanmış olması ve bu kısır döngünün içinde olmaları (belki de birkaç defadır yaşanan bir döngüdür bu) gerekiyor. Bu kısır döngünün geçmişte kaç defa yaşandığını, bilmiyoruz, belki de defalarca yaşandı. Ama bu döngü hep böyle değildi. Joseph’in geçmişe gönderilen Bruce’u öldürdüğü ve bu şekilde akıp giden bir başka döngü varken yukarıda yazılı yeni döngünün oluşabilmesi için eski döngünün kırıldığı bir anın olması gerekir. “Kırılma anı” ise gelecekten gönderilen Bruce ve Joseph’in onu öldürmesi, Joseph’in yaşlanması, gelecekten gönderilen Bruce ve Joseph’in onu öldürmesi… şeklinde devam eden standart döngünün kırıldığı bir an olup bu “kırılma anı” da Bruce’un ilk kaçışıdır. Standart döngünün kırılma anında yani Bruce’un Joseph’in elinden kaçışı sırasında Bruce’un Y.G. den haberi olamaz, çünkü Y.G. henüz oluşmamıştır. Önceki döngülerde Bruce hep geçmişe gönderilip öldürülerek bittiğinden Y.G. oluşamayacağından bu döngünün kırılma anında da Bruce Y.G.den bahsedemez. Bruce Joseph’in elinden kaçtığında eğer çocuğun annesini bir şekilde öldürmemiş olsaydı, farklı bir gelecek yazılmış olacak, Y.G.nin olmadığı yeni bir gelecek ve başka bir döngü başlamış olacaktı. Ancak Y.G.nin gelecekte oluşabilmesi için ikinci bir kırılma anı daha vardır: o da çocuğun annesinin Jospeh’in elinden kaçan Bruce tarafından “bir şekilde” öldürülmesi… Bu da ikinci bir “kırılma anı” dır, geleceği yeniden değiştirir ve çocuğun ileride Y.G. olmasının ve bildiğimiz son döngüye (Y.G.nin gelecekte döngüleri kapattığı, Paul Dano’nun yaşlı halinin genç haline bahsettiği ve bizim olayları izlediğimz son döngü) başlanmasını sağlar. Buradaki sorun; Film bize Joseph’in Bruce’u standart döngüde öldürdükten sonra Joseph’in yaşlanmasını, Bruce olmasını, Y.G.yi öldürmek ve karısını kurtarmak için yaptığı kaçışı gösteriyor ama arada Y.G. den haberinin olmaması gereken bir ilk kaçış göstermiyor bizlere. Ama göstermesi gerekirdi. Çünkü Joseph standart döngüde Bruce’u öldürdükten sonra kendisi yaşlandığında ve Bruce olduğunda Y.G.den bahsediyor ve onu öldürerek karısını kurtarmak istiyor. Bu imkansız, çünkü standart döngüde 2044′te Joseph Bruce’u öldürdü, çocuğun annesini öldüremeyince Y.G. diye birisinin gelecekte oluşma imkanı kalmadı ki Joseph yaşlanıp Bruce olup karısını kaybedince Y.G. den bahsedebilsin. Arada Y.G.den haberi olmayan bir ilk kaçış olması gerekirdi, Puzzle da eksik parça varmış gibi oluyor. Şöyle bir şey olabilir; son izlediğimiz kaçış ve intikam döngüsünün yukarıda bahsettiğim gibi defalarca yaşanmış olma ihtimali var, sonuçta bu da bir döngü, zaten Joseph de bu döngüyü farkettiği için kendini öldürdü ve döngüye son verdi. Defalarca yaşandıysa öncesinde kaç kez yaşandığı bilinemez, ama standart döngünün yani Bruce’un Joseph tarafından öldürülmesi döngüsünün bu son döngüye bir noktada dönüştüğü de ortada. Film bize sadece standart döngüyü anlatmak, Joseph’in Bruce’u öldürdükten sonra yaşlanmasını, evlenmesini vs. göstermek ve sonra da kaçıncı defa tekrar ettiğini bilmediğimiz son kaçış ve intikam döngüsünü göstermek istemiş, o yüzden ara noktada bir yerde olması gereken ilk kaçışın üzerinde durmamış olabilir.
    Film, olması gereken ilk kaçışa ilişkin bir şey göstermediği için; Bruce’un ilk kaçışının yani standart şekilde Joseph tarafından öldürüldüğü döngüyü kıran ve henüz Y.G.’den haberinin olmaması gereken ilk kaçışının nedeni, çocuğun annesini “nasıl” ve “hangi amaçla” öldürdüğü ise bu teoride muamma olarak kalıyor.
    Zaman yolculuğu temalı filmlerin genelde başarısız olduğu paradoks açıklama konusunda bu filmde çok yetkin bir şekilde kullanılabilecek ve senaryoyu eksiksiz bir daire haline getirebilecek bir fırsat varken bunu yapmayarak/ya da atlayarak her ne kadar tamamıyla özgün olamasa da taşların tam anlamıyla yerli yerine oturtulduğu ve bu haliyle de zaman yolculuğu temalı filmler arasında zirve noktasını yakalayabilecek tarihi bir fırsatı kaçırdığını düşünüyorum filmin..
    Bu konuya kafa yoran bir tek ben miyim bunu da merak ediyorum:)
    Film eleştirinizin kalitesi ortadayken bu konudaki görüşlerinizi de almak isterim..