The King (2019) Film İncelemesi
Krallar da Yalnız Kalır
Netflix‘in son dönemdeki film atağının bir temsilcisi olan The King, İngiltere Kralı 5.Henry’nin hikayesini anlatıyor. Kral olmak gibi bir niyeti olmayan ve taht iddiasını kardeşine bırakan Hal (Henry V), sokaklarda bir ayyaş gibi yaşamakta, kraliyet ve saray yaşamına zerre ilgi duymamaktadır. Babası ile limoni olan ilişkilerinin de bunda büyük payı vardır. Babasının ağırlaşan hastalığı ve kardeşinin savaşta ölmesi üzerine mecburen 5.Henry olarak tahta çıkar. Uzak durmaya çalıştığı saray ve diplomasi oyunlarının tam içinde bulmuştur kendini. Bir yandan tahtına alışmaya çalışırken, bir yandan da güvenebileceği ve tutunabileceği insanlar aramaktadır. Fakat bu arayış pek kolay olmayacaktır. Film Kralın psikolojik yalnızlığını, güvensizliğini ve tutunacak dal arayışını da izleyiciye aktarmaya çalışan bir yapım izlenimi veriyor.
Yine mi Ortaçağ Britanyası?
Tarihsel gerçeklere yüzde yüz bağlı kalmak gibi bir iddiası olmayan film, 1400’lerin başındaki Britanyayı resmediyor. Bu dönem betimlenirken, gerçeklerin yanısıra Shakespeare’in Henry IV ve Henry V oyunlarından da esinlenilmiş (kaynak:ekşisözlük, https://eksisozluk.com/entry/98524858). Bu dönemde İngilizler, İskoçlar ve Galliler ile girdikleri savaştan yorgun ve bitap düşmüşlerdir. Fransa’da ise benzer şekilde karışıklıklar hakimdir. Kral akıl sağlığı yerinde olmayan bir adamdır ve oğlu da kendinden pek farklı değildir. Böyle bir ortamda genç ve henüz tahta çıkmış İngiltere kralı Fransa ile savaşa girecek midir?
Yapımcıları arasında Brad Pitt ismini de gördüğümüz filmin başrollerinde Timothée Chalamet , Joel Edgerton ve Sean Harris gibi isimler var. Joel Edgerton aynı zamanda filmin senaryo ekibinde de yer almış. Alacakaranlık serisinden tanıdığımız evimizin vampiri Robert Pattinson da kısa ama etkileyici bir oyunculuk ile filmde yer alıyor. Filmin ortaçağ İngilteresini gayet iyi resmettiğini, görüntü ve renk seçimlerinin yerinde yapıldığını düşünüyorum. Film bir savaş/aksiyon filmi değil kesinlikle. Özellikle ilk yarısı oldukça durağan geçen ve ayyaş Hal’in Kral Henry’ye dönüşümünün anlatıldığı film, ikinci yarısında ise genç kralın kontrolü ele almasını ve iktidarını pekiştirmesini anlatıyor. Game of Thrones‘taki Battle of the Bastards‘ı andıran ve bence gayet başarılı bir savaş sekansı barındıran film (https://eksisozluk.com/agincourt-savasi–4516692), ikinci yarısında tempoyu gayet yükseltiyor ve izlenebilirliğini arttırıyor.
Netflix Standartlarına Göre İyi Film
Şahsi görüşüm, filmin sıradan Netflix filmlerine göre gayet iyi olduğu yönünde. Oyunculuklar, görüntü yönetimi, savaş sekansları, hikaye anlatımı oldukça yerinde. Bütçe kısıtlamaları ile alakalı olarak sanıyorum, dönemin Britanyasına ilişkin fazla şehir ve insan görüntüsü sunulmamış. Çekimler daha ziyade kapalı mekanlarda gerçekleştirilmiş ve elde kalan kısıtlı para savaş sahnelerine gitmiş. İngiltere ve Ortaçağ tarihine meraklı kimselerin mutlaka izlemesini salıkverdiğim, kalburüstü bir Netflix filmi olmuş The King. En azından dönemin etnik unsurlarına ve ilişki yapılarına sadık kalınmış (Ne demek istediğimi Netflixciler anlamıştır). Benim puanım 7.5/10. Filmi izlemeden evvel, yukarıda ekşisözlük bağlantısını verdiğim agincourt savaşına dair okumaları da yapmanızı öneririm. Filmi anlamanıza büyük ölçüde yardımcı olacaktır.
https://eksisozluk.com/agincourt-savasi–4516692