Unsere Mütter Unsere Vater
Unsere Mütter Unsere Vater
Alman ZDF şirketinin üç bölümlük mini dizisi Unsere Mütter Unsere Vater, ikinci dünya savaşı meraklılarının favori yapımlarından birisi. Generation War olarak da bilinen mini dizide hikaye, 1941 yılında başlıyor. Fransa, Çekoslovakya ve Polonya zaferlerinin ardından Nazi Almanya’sında tam bir iyimserlik hakimdir. Herkes savaşın yılbaşından önce nihai zafere ulaşacağını ve muzaffer birliklerin evine döneceğini düşünmektedir. Böyle bir atmosferde, hikayemiz Berlin’de bir kafede başlıyor. 5 çocukluk arkadaşı Victor Stein, Greta del Torres, Charlotte, Friedhelm Winter ve Wilhelm Winter tekrar savaşa dönmeden evvel son bir kez buluşur ve eğlenirler. Friedhelm ve abisi Wilhelm savaşa dönecektir. Charlotte Alman Kızılhaçında görev yapacaktır. Greta ve Yahudi Victor birbirlerine aşıktır fakat Nazilerin Yahudi karşıtı politikaları gittikçe katılaşmaktadır ve aşklarının üstünde kara bulutlar vardır. Babası ile birlikte terzilik yapan Victor’u zor günler beklemektedir.
Dizimiz böyle bir ortamda başlıyor. Her bölümü yaklaşık 90 dk süren mini dizinin ilk bölümünde karakterlerin hikayesini ve geçmişlerini öğreniyoruz. Hikayeyi bize anlatan isim Teğmen Wilhelm Winter. Babasının çok sevdiği ve kardeşini de koruyup kollaması için cepheye gönderdiği Wilhelm daha önce Fransa ve Polonya’da da savaşmış tecrübeli bir asker. Kardeşi Friedhelm ise savaş karşıtı bir entelektüel. Greta del Torres ünlü olma hayalleri kuran genç ve güzel bir kadın. Charlotte ve Wilhelm arasında adı konmamış bir platonik ilişki mevcut ve Victor Greta’ya deli gibi aşık.
Dizi ilerledikçe karakterlerin her birinin hayatlarının ve hayallerinin savaş ortamında savrulmasını izliyoruz. Holywood eksenli dünya savaşı filmlerinden farklı olarak, bu sefer Almanların gözünden olan biteni seyrediyoruz. Savaşın Almanları nasıl mahvettiğini, savaşa iyi insanlar olarak giren karakterlerin nasıl canavar olarak çıktıklarını görüyoruz. Bence en hüzünlü hikayeyi ise babası tarafından sevilmeyen ve resmen yaralı halde tekrar savaşa gönderilen Friedhelm yaşıyor. Friedhelm karakterini canlandıran Tom Schilling, oyunculuğu ile de savaş karşıtı bir adamdan bir ölüm makinasına nasıl dönüştüğünü başarıyla canlandırıyor. Aslında tüm karakterleri savaşın neye çevirdiğini açık seçik görüyoruz. Greta del Torres’in cephedeki askerleri küçümseyen assolist tavırları, Charlotte’un Wilhelm’in ölüm haberini aldıktan sonraki eylemleri, Alman ordusunun geri çekilmesi başladıktan sonraki propaganda amaçlı faaliyetleri… Dizi her şeyi açık seçik anlatıyor. Alman yapımı bir dizi ne kadar tarafsız olabilirse o kadar tarafsız oluyor. Diziye harcanan paranın yüksek olduğu ayan beyan ortada. Savaş sahneleri, dönemi anlatan araç-gereç ve silahlar, kostümler her şey yerli yerinde. 1941’den 1945’e giden süreçte karakterlerin kostümlerindeki yıpranma, dağılma da dahil olmak üzere o tükenmişlik gayet başarılı canlandırılmış.
Bazı kaynaklarda dizi için Almanların Band of Brothers’ı benzetmesi yapılmış. Gayet doğrudur. Burada ise bir bölüğün hikayesinden farklı olarak beş arkadaşın mücadelesini izliyoruz. Hikayemiz başladığı yerde, Berlin’deki artık virane haline gelmiş kafede bitiyor. Acı da olsa tadı damağımızda kalıyor. İkinci Dünya Savaşı severlerin mutlaka vakit ayırması gereken, harika bir dönem yapımı Unsere Mütter Unsere Vater. İzlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
Bizim dizi sektörünün de alması gereken dersler var yapımdan. Öncelikle mini dizi işine ciddi bir şekilde eğilmemiz lazım. Ülkemizde, 2 saatin üzerindeki bölümlerden 100-150 adet çekerek sündürülen ve nihayetinde sadık izleyicilerini bile kaybeden dizilerin yerine, önemli tarihsel olayları bu şekilde anlatacak dizilere ihtiyacımız var. Hamasi ve popülist siyasi amaçlar güden son dönemdeki TRT yapımlarının aksine, özel şirketler veya internet dizileri olarak bunları çekebileceğimizi düşünüyorum. Terörle mücadele, Kıbrıs Çıkarması, Kore savaşı gibi yakın tarihimizde pek çok örnek mevcut. Belki biz de bu tarz mini diziler ile izleyicileri sıkmadan bu hikayeleri anlatabiliriz.
Herkese iyi seyirler.
